Hepimiz ürünler hakkında bir şeyler duyuyoruz, görüyoruz, reklamlar sayesinde bilgi ediniyoruz. Peki bunların ne kadı doğru, ne kadarı yanlış ya da abartı tecrübe edilmeden bilinmesi pek mümkün değil. Bizler de denediğimiz ve tecrübe ettiğimiz konulardaki bilgilerimizi, “sizin için tecrübe edilmiş tavsiyeler” başlığı altında toplayalım, pek çok kişiye de bazı konularda ışık tutalım istedik.

Önemli uyarı: aşağıda bahsedeceğimiz tüm konular şahsi tecrübelerden yola çıkarak yazılmıştır. Verilen bilgilere göre ürünler ya da uygulamalardan alınan sonuçlar her bünye de aynı etkiyi göstermeyebilir.

Saçlarım dökülüyor, diyenler için ilk şampuan önerimiz ile başlayalım.

Stres ve üzüntüye bağlı olarak uzun bir süre çok yoğun bir şekilde saçların döküldü. Kel kalacağım böyle giderse, diyerek daha da strese girdim ve sonuç: daha çok dökülen saçlar! Korkunçtu tabi. Bu durumda düşünmemeye ve beni üzen şeyleri aklıma getirmemeye çalıştım. Rahatlamaya kendimi teskin ettim. Rahatlatıcı şeyler yaptım okudum. Bunun dışında bir de sarımsak şampuanı kullandım. Kesinlikle keremli şampuan önermiyorum. Sarımsak şampuanı da mecitefendi kullandım önerimdir. Diğer sarımsak şampuanları hakkında fikrim yok. Marketlerde satılmıyor aktardan aldım. Doğal olduğu söylentisi oldukça yüksek.

Yine, saç kıran tedavisi nedir, diye soranlar için, eşimin saçında küçük bir tane çıkmıştı. Aynı şekilde o da stres, yorgunluk, baskı altında hissetme gibi durumlarda olabiliyormuş. Onu da sarımsak ile yendik fakat onun bir yapılış şekli var.

Saç kıran doğal tedavi yöntemi olan sarımsak hazırlanışı:

Saç kıran için sarımsak iyice dövülür, içine doğal zeytinyağı katılır, çok az da tuz kattık biz. Kafa derisinin (saç kıran olan bölgenin) bir miktar kanatılması gerekiyormuş ki, sarımsak karışımı deri altına nüfus etsin ve ölü kısmı canlandırsın. Bu şekilde yaptıktan sonra 4-5 saat beklenmeli. Bu sık sık tekrarlandığında gerçekten saç geri geliyor. Denedik ve gördük. Kremleri de varmış ancak kortizonlu olduğu için yan etkileri sebebiyle tercih etmedik. Doğalı varken, kimyasalını tercih etmeye gerek yok bence.

Canlı ve parlak görünen ciltler için de tarafımızca tecrübe edilmiş tavsiyeler ekleyelim.

Zeytinyağı ve portakal kabuğu bu iş için birebir. Çatlamış ellere ve kurumuş cilde hem vitamin, hem de doğal bir nemlendirici zeytinyağı. Ama hakiki olması çok önemli. Sadece bir damla bile yeterli.

Portakal kabuğunun suyunu da (çok hassas tenli değilseniz) ellerinize sürdüğünüzde parlaklık veriyor. Portakal kabuğunu sıkınca hafiften sıçrayarak çıkan su, göze sıkıldığında göze de parlaklık veriyormuş bunu da dip not olarak düşeyim. Gözlerimize parlaklık veriyormuş diyerek karşılıklı sıktığımız oldu ama asıl amaç şaka yapmak ve eğlenmek olduğundan pek denedim ve o konuyu net biliyorum diyemeyeceğim. Yani portakal kabuğu suyu gözlerime sıkılmışlığı vardır ki çok yakar ama niyet şaka olduğu için kesin bir şey söyleyemeyeceğim.

Gripken içilen, taze sıkılmış büyük bardak, portakal suyu gibisi de yok. Net! Arka arkaya üç gün tüketin. En mükemmel ilaçtan bile etkili emin olabilirsiniz.

Ruhunuz için bir de “stres ile başa çıkmanın yolları” konusunda da tecrübe edilmiş tavsiyeler ekleyelim.

Stres pek çok hastalığın müsebbibi bunu bilmeyen yok. Rahatlamak için, dingin müzik, su sesi, güzel kuş sesi ve bir de övgü dolu, sevgi dolu cümleler çok işe yarıyor.

Dr. Masuru Emoto Su kristalleri fotoğraflaması

Su demişken,

Suyun güzel şeyler söylendiğinde form değiştirdiğini biliyor muydunuz? İçeriği yapısı değişmiyor yine h2O ama içindeki form değişiyor. Dr. Masuru Emoto’yu youtube’de araştırırsanız, çok daha detaylı ve şaşırtıcı şeyler öğrenebilirsiniz. Demek ki, biz güzel cümlelere karşı nasıl iyi hissediyorsak, su da öyle!?